Nuriye AkmanKürşat Bayhan’ın Kars’ın Kenarbel köyünde çektiği bu fotoğrafa “babalarının kendileri için İstanbul’dan gönderdiği gelinliklerle düğüne gitmeye hazırlanan kız kardeşler” notu düşülmüş.Kızlar gündelik giysileri üzerine geçirmişler gelinlikleri. Üşütmesinler diye anneleri öyle uygun gördü herhalde, bak sonra duvağınızı takmam diye de korkutmuştur kesin. Kızlar hediyelerine bayılmış, bir an önce beyaza kesmek istemişler belli ki. Koskoca İstanbul’dan alınmış, kimbilir kaç paralar sayılmış. Belleklerindeki küçük sözlüğü açsak göreceğiz, gelinlik demek mutluluk demek. Aksi olsa babaları göndermez, anneleri giydirmez, onlara her bakan yakında sahicisini de giyeceklerini düşünmezdi.Büyükler böyledir işte. İlle kendilerine benzetirler yavrularını. Düğün dernek mi var, darısı bizimkilere deyip, prova yaptırırlar kızlarına. Büyük gelinle yetinmeyip, bir de yanında minyatürünü isterler. Çocukları oyuncaklarıdır çünkü. Vaktiyle oyuna doyamadıklarından, şimdi arayı böyle kapatırlar. Bilmezler onları nasıl yaraladıklarını, tanımazlar kendi yaralarını.Bu kız kardeşler, bir yol ağzında durup kameraya böyle tatlı gülümserken akılları evde kalan duvaklarında mıdır? Rüzgar tülden eteklerini uçururken uygun bir eş var mıdır hayallerinde? Gelin olmanın öteki yüzünü biliyorlar mıdır? Olgunlaşmaları beklenmeden kocaya verilmek istendiklerinde, bu provanın hayrını görecekler midir? Kendileri aşka düşüp de sevdiklerine verilmediklerinde, kaçıp bir an önce gelinliğin hatırına, sonra ateşlerde yanacaklar mıdır; arkalarından kovalanıp canları alınacaklar mıdır?
23 Nisan 2013 Salı
Büyük gelinle yetinmeyip, birde yanına minyatürünü eklerler...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder